Kırmızı Aşı Boyalı Bir Nokta, Antik Akrabamıza Ait En Eski ve En Eksiksiz Parmak İzi Olabilir
Kırmızı aşı boyalı bir nokta, antik akrabamızdan kalan en eski, en eksiksiz baskıyı içerebilir.

D. ÁLVAREZ-ALONSO ET AL/ARKEOLOJİK VE ANTROPOLOJİK BİLİMLER 2025
İspanya’nın merkezindeki engebeli bir arazide çalışan arkeologlar, Neandertal parmak izini koruyan kırmızı aşı boyası noktasıyla işaretlenmiş eşsiz bir granit parke taşı keşfetti. Yaklaşık olarak 43.000 yıl öncesine dayanan bu iz, şimdiye kadar tespit edilen en eski ve en eksiksiz Neandertal parmak izi olabilir.
Araştırmacılar, 24 Mayıs’ta “Archaeological and Anthropological Sciences” dergisinde yayınladıkları raporda, yaklaşık 20 santimetre uzunluğundaki kayanın insan yüzüne benzediğini, burnun olabileceği yerde ise sarı noktanın bulunduğunu bildirdi.
Bilim insanları, bu düzenlemenin, rastgele nesnelerde yüzler gibi tanıdık şekilleri algılama eğilimi olan bir pareidolia vakası olduğunu öne sürdüğünü söylüyor. Benzerlik, pigmenti oraya yerleştiren Neandertal’e ilham vermiş olabilir.
Taş, 2022 yazında Eresma Nehri’ne bakan dolomit kayalıklara oyulmuş Paleolitik bir kaya sığınağı olan Abrigo de San Lázaro’da kazıldı. Organik malzemenin radyokarbon analizi yoluyla tam olarak 43.000 ve 42.000 yıl öncesine tarihlenen bir tortu tabakasından ortaya çıktı. Bu Neandertal tarihinin sonuna yakın bir tarih.
Kaya, kırmızı nokta yukarı bakacak şekilde, çoğu bir zamanlar çekiç aleti olarak kullanıldığına dair işaretler gösteren birkaç başka taşın bulunduğu bir katmanda ortaya çıktı. Madrid’deki Complutense Üniversitesi’nde tarihçi ve arkeolog olan David Álvarez Alonso, “ilk andan itibaren kırmızı bir nokta olduğunu gördük” diyor ve katmandaki diğer tüm taşlardan daha büyük olduğu için arkeologların ilgisini çektiğini belirtiyor.
Noktanın hassasiyeti ve yerleşimi karşısında heycanlanan ekip, ilk olarak mineralojik bir analizle bunun kayanın doğal bir özelliği olmadığını doğruladı. Noktanın, bir parmak ucunun doğal pigment aşı boyası ve su karışımına batırılması ve ardından kayaya bastırılmasıyla yapılmış olabileceği varsayımında bulundular. Ekip bu fikri test etmek için İspanya ulusal polis teşkilatındaki adli tıp uzmanlarına danıştı.
Álvarez Alonso, talep karşısında şaşkına dönen adli tıp uzmanlarının başlangıçta böylesine soğuk bir vakayı çözebilecekleri konusunda şüphe duyduklarını söylüyor. Ancak multispektral görüntüleme – yüzeyleri farklı ışık dalga boyları altında inceleyen bir teknik – parmak izi çıkıntılarını ortaya çıkardı, bu da baskının aşı boyası sürülürken yapıldığını gösteriyor.
Şekli, hangi parmak olduğu belli olmasa da, muhtemelen bir parmağın ucuyla yapıldığını gösteriyor. Parmak izi veri tabanlarıyla yapılan karşılaştırmalara göre, en olası eşleşme bir kadın ya da çocuktan ziyade yetişkin bir erkek.
Almanya’da bulunan reçine topları gibi nesnelerin üzerine muhtemelen alet yapımı sırasında tesadüfen bırakılan baskıların aksine, bu baskı kasıtlı gibi görünüyor. Araştırmacılar, noktanın yerleşimi ve kayanın belirgin bir kullanım alanının olmamasının, sembolik bir amaca işaret ettiğini söylüyor.
Álvarez Alonso, ressamın niyetini belirlemenin imkânsız olduğunu söylüyor. Ancak ona göre, kayaların alet olarak kullanıldığı bir bağlamda, bu taşı işaretleyen kişinin ona farklı bir anlam yüklediği açık.

D. ÁLVAREZ-ALONSO ET AL/ARKEOLOJİ VE ANTROPOLOJİ BİLİMLERİ 2025
Bu yorum, Neandertallerin bilişsel yeteneklerinin yeniden değerlendirilmesine katkıda bulunuyor. Geçtiğimiz yüzyılın büyük bir bölümünde Neandertallerin sembolik düşünceden yoksun olduğu düşünülüyordu – bu özelliğin onları modern insanlardan ayırdığı düşünülüyordu. Ancak son yirmi yılda, boyalı deniz kabukları ve kolyeler gibi keşifler bu ayrımı aşındırdı.
En ikna edici kanıtlardan bazıları, Homo sapiens’in bölgeye gelişinden yaklaşık 20.000 yıl önce Neandertallerin geometrik desenler ve el kalıpları yaptığı Ardales ve Maltravieso gibi güney İspanya’daki boyalı mağaralardan geliyor. Bu işaretler, 40.000 ila 10.000 yıl önce üretilen Üst Paleolitik sanatın canlı imgelerinden yoksun olsa da, eserlerin sembolik amacı giderek daha fazla kabul görmektedir.
Araştırmada yer almayan İspanya Cadiz Üniversitesi’nden arkeolog José Ramos-Muñoz, “Bu güzel ve orijinal bir çalışma” diyor. “En eski sanat noktalar, çizgiler ve lekelerden oluşuyor” diyor ve buna dair daha fazla kanıt ortaya çıkmaya devam ediyor. “Bu da aynı yönde bir başka veri noktası.”
Yazının orijinali için buraya tıklayın.




Yorum bırakın