Sahra’nın yeşil bir savan olduğu 7.000 yıl önce yaşamış iki kadının genomları, oldukça izole bir popülasyonu ortaya koyuyor.

Sahra Çölü, her zaman bugün bildiğimiz haliyle kurak, misafirperver olmayan bir manzaraya sahip olmamıştır. Bölge, 14.500 ila 5.000 yıl önce tanınmaz bir haldeydi ve Afrika Nemli Dönemi olarak adlandırılan alışılmadık derecede yağışlı bir aralıkta yemyeşil bir savana dönüşmüştü. İnsanlar, bu yeşil arazide binlerce yıl boyunca dolaştılar fakat ölü bedenleri daha sonra kuma gömüldü.

Yaklaşık 7.000 yıl önce bugünkü Libya’da ölen iki kadından elde edilen antik DNA, araştırmacıların bu erken Sahralıların kökenlerini yeniden inşa etmelerine yardımcı oluyor. Nature Dergisinde 2 Nisan’da yayınlanan bir çalışmada tanımlanan kadınların DNA profilleri, Afrika’nın Nemli Dönemi’ne ait ilk tam Sahra genomlarını temsil ediyor ve bu insanların diğer Afrika popülasyonlarından oldukça izole olduklarını ortaya koyuyor.

İspanya’nın San Cristobal kentindeki La Laguna Üniversitesi’nde genetik uzmanı olan ve araştırmada yer almayan Rosa Fregel, “Kuzey Afrika’nın tarih öncesi büyük bir bulmaca ve elimizde sadece birkaç parça var” diyor. Fregel, bu çalışmanın “Kuzey Afrika’nın paleogenomisine önemli bir katkı” olduğunu söylüyor.

Değerli genomlar

Kuzey Afrika’dan antik genomlara ulaşmak çok kolay olmuyor. Paleogenetik çalışmaların neredeyse tamamı Avrupa ve Asya’da yoğunlaşmıştır. Antik DNA, özellikle yüksek sıcaklıkların ve güçlü ultraviyole ışığın kalıntılardaki genetik materyali hızla bozduğu Sahra’da nadirdir.

Libya’da kalıntıların ortaya çıkarıldığı Takarkori kaya sığınağı. Görsel: Roma La Sapienza Üniversitesi

Almanya’nın Leipzig kentindeki Max Plank Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde arkeolog olan Nada Salem, bu nedenle doğa koşullarından korunan alanları keşfetmenin önemli olduğunu söylüyor.

Libya’nın güneybatısındaki Takarkori kaya sığınağı da bu alanlardan biri. Arkeologlar 2003 ve 2007 yılları arasında Takarkori’de 8.900 ila 4.800 yıl önce gömülmüş 15 kişinin kalıntılarını ortaya çıkardı. Ölülerin her ikisi de 7.000 ila 6.000 yıl önce yaşamış kadınlara aitti ve doğal yollarla mumyalanmıştı.

Alandaki arkeolojik kanıtlar, Takarkori kadınlarının yaklaşık 8.000 yıl önce bölgede ortaya çıkan bir grup çobana ait olduğunu göstermektedir. Bu, daha önce hepsi avcı-toplayıcı olan erken dönem Saharalıların yaşam tarzında büyük bir geçişe işaret ediyordu. Bazı araştırmacılar, Saharalıların Levant’tan Kuzey Afrika’ya göç eden insanlarla evlenerek çobanlığı öğrendiklerini öne sürdü.

Bunu test etmek için Salem ve meslektaşları Takarkori genomlarını diziledi ve DNA’yı Afrika, Güney Avrupa ve Orta Doğu’dan yaklaşık 800 modern insan ve 117 antik genomla karşılaştırdı. Ekip, Takarkori kadınlarının Levant soyundan yalnızca küçük izler taşıdığını buldu; bu da herhangi bir karışmanın bölgede çobanlığın ortaya çıkmasından çok önce gerçekleştiğini düşündürüyor.

Dahası, analizler bu erken Saharalıları başka herhangi bir antik gruba bağlamakta zorlandı. “Bu bizim için kafa karıştırıcıydı. Nasıl oldu da bu soy ne doğuya ne batıya ne de güneye yayılmadı?” diyor Salem.

İzole popülasyon

Son araştırma, Takarkori kadınlarının genom çapında yapılan ilk analizidir. Ancak 2019 yılında yapılan bir çalışmada bu kalıntılardan elde edilen mitokondriyal DNA dizisi rapor edilmişti. Bu, kadınların 60.000 yıl önce, Afrika dışına yerleşen tüm modern insanların atalarıyla aynı zamanda Sahra altı Afrikalılardan kopan bir nüfusa ait olduğunu ortaya koydu. Bu durum, antik Kuzey Afrikalıların tarih öncesinin büyük bir bölümünde neredeyse tüm diğer Afrikalılardan genetik olarak izole kaldıklarına işaret ediyordu.

Takarkori kaya sığınağında bulunan 7.000 yıllık bir mumyanın iskeleti. Görsel: Sahra’daki Arkeolojik Misyon, Roma Sapienza Üniversitesi

Salem ve meslektaşları Takarkori genomları ile diğer antik Afrikalılar arasında tek bir güçlü bağlantı kurabildiler: kadınlar yaklaşık 15.000 yıl önce Fas’ta yaşayan avcı-toplayıcılarla aynı soydan geliyorlardı. Analizler ayrıca Takarkori kadınlarının, Doğu Afrika’da 4.500 yıllık kalıntıları bulunan bir kişiden ziyade, bugün Çek Cumhuriyeti olan bölgede 45.000 yıl önce ölen bir kişiyle daha yakın akraba olduğunu ortaya koydu.

Salem, bunun, çobanlığın muhtemelen göçten ziyade kültürel benimsemenin bir sonucu olarak ortaya çıktığı anlamına geldiğini söylüyor. Fregel, Afrika’nın Nemli Dönemi’nde yaşayan diğer Sahralılar için bu eğilimi doğrulamak için diğer Sahra bölgelerinde daha fazla antik DNA bulunması gerekeceğini söylüyor.

Su kaynakları azaldıkça çölün geri dönüşü muhtemelen insanları birbirinden kopardı. Ancak Takarkori kadınlarının genetik izolasyonu, Sahra bereketliyken bile seyahat için hala bir engel olduğunu gösteriyor. “Buna inanmak bizim için kolay değil,” diyor Salem. “Ama bulduğumuz şey bu.”

Yazının orijinali için buraya tıklayın.

Yorum bırakın

Popüler